Geçtiğimiz Perşembe günü ilimizde iki ayrı etkinlik vardı. Birisi Aksaray Üniversitesinin kuruluşunun 10 yılı, diğeri Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın okuma gurubunun dinletisine katılmak için Kültür Merkezindeki dinletiye iştirak etmesi. Her iki etkinliğin ilimizde yapılması güzelde, saatlerinin birbirine çakışması bana göre her iki etkinliğe de gölge düşürmüştür. Bazı beceriksizlikler bu etkinlikleri fırsata dönüştürmek yerin kargaşaya dönüştürmesi beni son derece üzmüştür.
Her iki etkinlikte aslında eğitimle alakalı olmasına rağmen kopukluk hiçte hoş olmadı. Madem Milli Eğitim bakanı ilimize geliyor her iki etkinliğe de katılımı sağlanmalı idi. Saatlerin çakışmasına ilgisiz kalan herkesi kınıyorum.
Üniversitenin 10 yıl kutlaması bir aydan öncedir hazırlandığı ve gününün belirlenerek davetiyelerin dağıtıldığı söyleniyor. Aslen Konyalı olan eski Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Sami Güçlü’nün uzun zamandır ilgilendiği ilimizdeki okuma gurubu çalışmalarına Sayın Bakanı davet edip gelmesini sağlaması gayet normal.
Bana göre okuma gurubunun çalışmasından daha önemli olanı Üniversitemizin 10 yıl kutlaması daha önemli diye düşünüyorum. Kendisi ile hiç barışık olmadığın ve Aksaray’ın bir türlü sevemediği eski valimiz Orhan Alimoğlu’nun başlattığı okuma gurubunu Sami Beyin Konya dan gelip takip etmesi ve Aksaray’daki bu programı karıştırması doğru değildi.
Hadi Sayın Güçlü yabancı buradaki programları bilmeyebilir. En azından Üniversitedeki Kültürden sorumlu yetkili bunu okuma gurubu ile ilgilenen kişilerle görüşüp Bakanın Aksaray’a gelmesinin saatlerini değiştirebilirlerdi.
Sabah 10.30 olacağına 11.00 de Bakan Üniversiteye gider ve 10 yıl kutlamasına bir Bakan katılmış olurdu. Ardından da 13.00 gibi okuma gurubuna katılır kargaşayı fırsata dönüştürülebilirdi. Bunun sağlanamamasını ben organizeyi yapanlara bağlıyorum.
Ben önce Üniversitedeki 10 yıl kutlamasına katıldım. Burada plaketlere geçilince Bakanın programına katılmak için hızlı bir şekilde Kültür Merkezine geçtim. Kültür merkezine geçtiğimde siyasiler, sivil toplum kuruluşları ve gazetecilerin tamamı Bakanın toplantısında idi. Böyle bir kopuklukta 10 yıl kutlaması bana göre kaynadı gitti.
Her iki salonun yarısı öğrencilerle doldurulmuştu. Eğer programların saatleri değiştirilerek yapılmış olsa idi her iki salonda tıklım tıklım Aksaraylılarla dolardı. Hadi siyasiler ister istemez Bakanın programına katıldılar. Peki kendilerine katkılarından dolayı 10 yılında plaket verilen sivil Toplum kuruluşları neden bu toplantıya katılmadılar çok merak ettim.
Belediye Başkanımız Sayın Haluk Şahin Yazgı programa gelmedi acaba Rektörle kümsü diyenler oldu. Ben program sonrası kendisine sorduğumda, “iki gün önce Üniversitede Rektörümüzle beraberdim. Hem de bu kutlama gününü görüştüm, ancak bizimde dışımızda gelişen bir şekilde Bakanın gelmesi programımızı aksattı. Sayın Rektörümüzle hiçbir şekilde kırgınlık ve dargınlığım yok. Olay tamamen organizeden kaynaklanmaktadır” dedi.
Böyle bir dedikodu çıkarmanın demek ki anlamı olmadığını anladım. Eğer Haluk Başkan Bakanın toplantısına katılmasa bu sefer acaba partililerle mi bir problemi var dedikodusu çıkacaktı. Siyasi kimliği olması nedeniyle Bakanın toplantısına katılması gayet normal.
Burada konunun özeti iki programın saatlerinin karıştırılmasına neden olan organizecilerin kabahati olduğunu söyleyebilirim. Umarım bu program inşallah bir ders olur ve bundan sonra dikkat edilir diye düşünüyorum.
Üniversitemiz gerçekten her yıl hızla gelişen büyüyen bir eğitim kurumu haline gelmiştir. İnşallah gelecekte daha güzel bölüm ve gelişmelerle eğitimde gerçek yerini alacaktır.
Bölümlerin, Tıp Fakültesinin üniversitemize nasıl kazandırıldığını Rektör Şahin siyasilerimizin emeklerini burada misafirlerle paylaştı. Birlik beraberlik olduğunda demek ki her şey oluyormuş. Bundan sonrada bu güzelliklerin devamını diliyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.