Uyandıktan 1 saat sonra kahvaltı edin.
Uyandıktan sonra 1 saat içinde kahvaltı ederek metabolizma hızınızı yüzde 30 oranında artırabilirsiniz. Kahvaltıda yağlı gıdalardan ve şekerli besinlerden uzak durmanız gerekiyor. Kahvaltınızın dengeli ve doyurucu olması için protein (yumurta, peynir, süt), kaliteli karbonhidrat (tam tahıllı ürünleri, yulaf) ve mevsim yeşilliklerini içermesi gerekiyor.
Ara öğünleri asla atlamayın.
Metabolizma hızının azalmasının en büyük sebeplerinden biri de, düzensiz beslenme alışkanlığı. Özellikle ana öğünleri (kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği) düzenli olarak tüketmek, besinlerin vücutta yağ olarak depolanmasının önüne geçiyor. Ara öğünleride yaptık mı bizden iyisi yok. İki ana öğünün arasında 4-5 saat, ana ile ara öğün arasında da 2-2,5 saat gibi zaman dilimi olmasına da özen gösterin.
Günde 10 bardak su için.
Havaların soğumasıyla birlikte unutmaya başladığınız su ihtiyacınızı yeniden hatırlayın. Vücudunuzun yüzde 70'ni oluşturan suyu günde 10 bardak içmeniz metabolizma hızınızı arttırarak, aldığınız enerjinin vücutta yağ olarak depolanmasını engelleyecektir.
Şekerli gıdalar ve hamur işlerine yasak koyun.
Yaşadığınız açlık krizlerinde belki de ilk aklınıza gelen şekerli gıdalar ve hamur işleri oluyor. Ama biz ne yapıyoruz? Tabiki de sakince ordan uzaklaşıyor daha sağlıklı tercihlere yöneliyoruz J Unutmuyoruz ki karbonhidrat içerikleri ve kalori değerleri yüksek olan bu besinlerin tamamına yakını vücudunuzda yağ olarak depolanıyor.
Yeşil yapraklı sebzelere sofranızda daha sık yer verin.
Değişen hava koşullarına uyum sağlamak için vücut direncinizi arttırmanız gerekiyor. C vitamini vücut direncinizin artmasında ve güçlü bir bağışıklık sistemiyle vücut ısınızın korunmasında en önemli vitaminlerden biri. Bunun için de C vitamininden zengin olan yeşil yapraklı sebzeleri soframızdan eksik etmiyoruz. Yeşil yapraklı sebzelerin yanında C vitamininden zengin olan turunçgillerin tüketimi de bağışıklık sistemini destekliyor. Her gün 1 adet portakal veya greyfurt yemek de vücut direncinizi arttırmanın bir diğer yolunu oluşturuyor.
Badem yiyin.
Riboflavin, magnezyum, bakır ve yağ asidinden zengin olan bademin sindirilmesi için vücudun daha fazla enerji harcaması gerekiyor. Bunun sonucunda metabolizma hızınız artıyor. Badem ayrıca midede kalış süresi de uzun olması nedeniyle kendinizi daha uzun süre tok hissetmenizi sağlıyor.
1 fincan tarçınlı, limonlu zencefil çayı- Günde 1-2 fincan yeşil çay
Zencefil ve tarçın vücut sıcaklığını yükselterek metabolizma hızını arttırıyor. Bunların yanına bir de C vitamininden zengin olan limonu eklediğinizde hem metabolizmanızı hızlandırmış hem de bağışıklık sisteminizi güçlendirmiş olacaksınız. Yeşilçayıniçerisinde bulunan kafein ve 'epiogallocatechin-3-gallat' adındaki bileşen sinir sistemi ile beyni etkileyerek kalp atış hızını ve metabolizmayı hızlandırıyor. İçerisindeki polinefol bileşenleri de iştahın baskılanmasına yardımcı oluyor.
Tadına bakmadan tuz ilave etmeyin.
Tuzda bulunan sodyumun fazla alımı vücudunuzun su tutmasına, bunun sonucunda da ödem yapmasına neden oluyor. Sonuç; kendinizi, özellikle sabahları uyandığınızda şişkin ve kilolu hissetmek istemiyorsanız günlük tuz tüketiminizi 5 gram ( 1 çay kaşığı) ile sınırlandırmaya özen gösterin.
Fiziksel aktivitelerinizi aksatmayın.
Havaların soğuması spora ara vermenize neden olmasın. Eğer herhangi bir spor dalıyla ilgilenmiyorsanız günlük 30-40 dakikalık yürüyüşler yaparak harcadığınız enerjiyi arttırabilirsiniz. Böylelikle yavaşlayan metabolizma hızınızın da dengesini sağlamış olursunuz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.