• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 5 °C

HAYÂ HAYATTIR

Ali İhsan Ersöz

HAYÂ HAYATTIR

Sözlükte utanma çekinme anlamına gelen hayâ kelimesi, bir ahlâk terimi olarak ise yerilme endişesiyle nefsin rahatsız olup çirkin davranışlardan uzak olması durumudur. Bu nedenle hayâ, insanı her kötülükler den uzaklaştıran bir koruyucu hem de onun iyi işlerini terk etmesini önleyen uyarıcı bir güçtür.

Çünkü ibadet olayı sadece namaz ve oruçla sınırlı değildir.  İslam kişinin işinde çalışmasından yoldaki bir taşı kaldırmasına kadar kulluk bilinciyle yaptığı tüm davranışları ibadet kapsamı içinde almış, ancak kulun bu davranışlarında samimi olmasını, hayâ ve edeb çizgisini gözetmesini, sonuç itibariyle her bir hareketini Allah’ın rızasını kazanmak için yapmış olmasını şart koşmuştur.

Bu nedenle samimiyetten uzak davranışların edeb ve hayâdan yoksun olan, saygı içermeyen, ölçü tanımayan, meşru bir amaçla bütünleşmeyen eylemlerin dini bir değeri söz konusu. Değildir. Hülása hayâ yalnız başına ahlaki bir değer olduğu gibi tüm davranışlara da değer ve anlam kazandıran temel bir özelliktir.
Gönül dünyamızın titreşimleriyle iç içe olan hâl ve duygulardan biride hayâdır. O gelişi güzel bir utanma değil, bütün dikkat ve ciddiyetimizin bir araya gelmesiyle ‘’sevgili’nin’’ huzurunda bulunmanın devletini yaşamaktır.
"Hayâ bir taraftan verilen nimetleri, diğer taraftan yapılan hataları görmektir" Hayâ korkudan daha yüce bir duygudur. Çünkü haya, has dostlara,havf alimlere mahsustur
Hayanın gönül hayatımıza kazandırdığı güzellikleri bertaraf edip hayasızlığın bin bir çeşidini öne çıkardığımız için üns ve dostluğun doyumsuz dünyalarında dolaşamıyor ve şu cümlelerden de fazla bir şey anlayamıyoruz.

"Hayâ ve üns kalbin kapısını çalarlar.Eğer orada zuhd ve takva varsa konarlar değilse geri dönüp giderler.’’ Marifet uçan bir kuş gibi yukarıdan aşağıya doğru iner. Hayâ dolu bir gönül görünce ona konar.Hayâ ile tanışanlar "Kuş gibi olup uçarlar,’’ insanlara siklet ve ağırlık değil, hiffet ve güzellik sunarlar. Hayâ ile tanışan bir yüz tebessüm kaynağı, umut menbaıdır. O diliyle değil yüzüyle konuşur. Çünkü aşk konuşturur, hayâ susturur, havf hüzünlendirir.

Hayâ duygusu insana mahsus olan hazinelerden biridir. Hayânın aydınlattığı yüz ile secdenin parlattığı, yüz düşünüldüğünde su hadis-i şerifin gerçeğini yakalamak daha kolaylaşmaktadır:Hayâ imandandır. (Buhari, iman16).
Tüm dinlerin ittifak ettiği, insanlık tarihi boyunca evrensel bir doğru olarak kabul gören hayâ anlayışı, insanı insan yapan güzel, asil, zarif ve nezih bir duygudur.Hz. Ali (r.a) in ifadesiyle hayâ elbisesini giyenlerin ayıpları görünmez. Zira bu koruyucu zırh onları yanlış yapmak tan, bir ayıbı irtikab etmekten muhafaza eder. Bu nedenle olmalıdır ki, Allah Resulü’nün meleklerin dahi kendisinden hayâ ettiğini haber verdiği Hz. Osman (r.a) da insanı hayra ulaştıran sebepler arasında; "nazar-ı ilahîden hayâ" ilkesine dikkat çekmiştir.  Çünkü Allahın her an kendisini gördüğü bilincinde olan bir kimse ilahi kuralları çiğnemez. O,ne Hakk'a karşı utanacak bir konumda bulunur, nede gönül dünyasında ve zihin dünyasında buna yer yoktur.

Günümüzde insanlar bu asil insanî değere ne ölçüde sahipler? Yoksa etrafımızda, dünyamız da utanılacak hiçbir olay mı cereyan etmiyor? Yoksa... Biz utanmayı da mı unuttuk? Heyhat ki etrafımızda olup bitenleri sadece görmekten değil, duymaktan bile utanıyoruz. Daha dün istiklal şairimiz M.Akif, sermayesi utanmaz bir yüz olan, vahdette sırtlanları geride bırakan, medeniyetleri tek dişi kalmış korkunç bir canavarı anımsatan insanlar karşısında feryat ediyor ve onların yüzüne tükürülmesini istiyordu. Bugün ne değişti. Afrika'da insanlar açlıktan ölüyor, doğu Türkistan da coluk-çocuk, kadınlar, yaşlılar, zavallı insanlar acımasızca öldürülüyorlar. Suriye de, ırakta, yemende katliamlar soykırımlar tüm insanların gözü önünde devam ediyor. İnsan hakları insanlık onuru ayaklar altında... Zulüm işkence, vurgun, soygun, mafya çete kavramları en çok duyulan sözcükler...

Hazinelerin doğru dürüst kullanılmaması, Adaletsiz gelir dağılımı, bir türlü oturmayan eğitim sistemi, adalet, liyakat prensipleri örselenmiş, çıkış yolu ararken hep bocalayan haktan uzak çözümlemeler kirli bilgiler ile temiz toplum inşası..!Netice de ikiyüzlü insan, çok yüzlü esnaf, savrulan gençlik hayâsız toplum oluşturmuştur.Tüm peygamberlerin ortak sözü ‘’utanmıyorsan dilediğini yap’’ olmuştur.

Hep böyle mi devam edecek. Neyimiz eksik ki bu haldeyiz.Şüphesiz ki hayır. Yeter ki kendimizi tanıyalım, kendimizle barışalım, kendi kimliğimizle ilmin ve bilimin aydınlattığı yolda ilerleyelim.Ahlaki değerlerle bütünleşelim maddeten yükselirken manen de yücelelim. Her türlü yanlışın olumsuzluğun, haksızlığın, zulmün karşısında olalım.
Bu tür tavırları sergileme hususunda önce Allah 'tan, sonra tüm insanlardan ve özellikle de kendimizden utanmasını bilelim ve bu bilinci koruyalım, geliştirelim... Allah’ın rızasına ters, insanların hayrına olmayan, kendimize bir yarar sağlamayan davranışlarda bulunmaktan hayâ edelim.
Selam ve dua ile

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Güvenli Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 05343258300