ASÜ FELSEFE TOPLANTISI’NDA MUHAFAZAKÂRLIK KONUŞULDU
Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Akıncı Aydınlanma Çağı, Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi’nin, muhafazakâr düşüncenin doğmasında etkili olduğunu belirtti.
10 Ocak 2016 Pazar 09:45
- 2002’den Sonra Muhafazakârlıkla İlgili Çalışmalar Arttı -
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından 34’üncüsü düzenlenen “Felsefe Toplantıları”nda, “Muhafazakâr Düşünürler Üzerinden Türk Muhafazakârlığı” başlıklı bir sunum yapan Doç. Dr. Mehmet Akıncı, Türkiye’de muhafazakârlığın önemli ve tartışılması gereken konuların başında geldiğini söyledi. AK Parti’nin 2002 yılında kendisini muhafazakâr-demokrat olarak tanımlamasından sonra, muhafazakârlık konusunun popülaritesinin arttığından söz eden Akıncı, “Yaptığım çalışmalarda da gördüm ki; o güne kadar iki makale ve iki kitap haricinde, muhafazakârlıkla ilgili bir çalışma yok. Şimdi ise oldukça arttı” dedi. Türk muhafazakârlığının anlaşılabilmesi için, önce bu ideolojinin kaynağına bakmak gerektiğini belirten Doç. Dr. Mehmet Akıncı, muhafazakârlığı “Aydınlanma aklına karşı gelen, aydınlanma aklına bağlı olarak toplumu değiştirmek ve dönüştürmek isteyen siyasete karşı gelen bir siyasal ideoloji” olarak tanımladığını vurguladı.
Bütün Her Şey Sadece Soyut Akılla Değiştirilemez
“Muhafazakârlık aydınlanma aklına eleştirel bir bakış açısıyla doğdu” diyen Akıncı, şöyle devam etti: “Aydınlama çağı, dünyadaki pek çok değişimin de tetikleyicisi bir çağ olarak karşımıza çıkıyor. Aydınlanma aklı, insanın soyut aklıyla bütün dünyanın gerçekliğini kavrayabileceği ve bu gerçeklik üzerinden beşeri alanda da toplumlara müdahale yapılarak, daha iyiye ve daha ileriye gidebileceğini kabul ediyor. Aydınlanma çağı, bir “akıl çağı” olarak da nitelenmiş ve övülmüş, soyut akıl oldukça önemsenmiş ve kutsanmıştır. Muhafazakârlar ise bu aydınlanma aklına karşı duruyor; soyut akıl haricinde başka türlü bilgi kaynaklarının da olduğunu belirtiyorlar. Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi de muhafazakâr düşüncenin doğmasında etkili olmuştur. Muhafazakâr düşüncenin merkeze alınması gereken ana teması, soyut akla olan güvensizliğidir. Bu durum “Muhafazakârlar akıl karşıtıdır” gibi algılanmamalı. Muhafazakârlar akıl karşıtı değiller; sadece soyut akılla bütün her şeyin değiştirilemeyeceğine vurgu yaparlar.”
Sunumu akademisyenler ve öğrenciler takip etti. Doç. Dr. Mehmet Akıncı, konuşmasının ardından soruları yanıtladı.
aksaraymedya.com
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2013 Güvenli Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.