ÇOCUKLARIMIZA EDEP VE AHLAK KAZANDIRALIM.
Ali İhsan Ersöz
26 Aralık 2018 Çarşamba 12:23
ÇOCUKLARIMIZA EDEP VE AHLAK KAZANDIRALIM.
Edep elbisesini çıkaran ve bunu bir maharet sayan gençler, yitik nesiller kervanında kaybolmaya mahkûmdur. Etrafa saçılmış haya dışı görüntüler artık valilerin, kaymakamların, emniyet müdürlerinin dahi şikayet ettiği bir sorun haline gelmiştir. İçimizi acıtan bu sorun, toplumumuzun değer yargılarının örf ve adetlerinin bizlere öğrettiği çok önemli bir şeyi, yani değerlerimizi tekrar gündeme getiriyor. Maalesef özellikle büyük şehirlerde, parklarda, yollarda, duraklarda, alış veriş merkezlerinde, toplumun bizatihi iç içe olduğu alanlarda özellikle gençlerin çok seviyesiz birliktelikleri, gayri meşru ilişkileri alelade bir şekilde toplumun önünde pervasızca yaşamakta olduklarını görüyoruz. Bizler insanı insan yapanın edep olduğunu ve edep denilen şeyin de insani olduğunu bilir ve bunu savunuruz.
Edep ve haya günümüz insanı için, bir noksanlığı özgüven eksikliğini çoğu kere de bir çeşit çekingenliği ifade ediyor. Hayasızlık da hürriyet ve modernlikle eşitlenerek bu garip görüntüler meşru gösterilmeye çalışılıyor..
Liderlerin önderlerin davranışları da, şüphesiz toplumun değişim gelişim ve ahlaklanmasında etkisi vardır. Toplumun temel dinamiğini oluşturan liderler, toplumu istedikleri yöne doğru kan alize edebilme yeteneklerinden ötürü çöküşte de etkin rol oynarlar. Önderlerin basiretsiz, ferasetsiz,davranışları toplum içinde bir kargaşanın ahlaksızlık ve edepsizliğin oluşmasına neden olur. Bu kargaşalar toplumsal dengelerin ve bütünlüğün bozulmasına neden olur. Bu konuda Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
“Biz bir memleketi helâk etmek istediğimizde, onun refah içinde yaşayan şımarık elebaşlarına (itaati) emrederiz de onlar orada kötülük işlerler. Böylece o memleket hakkındaki hükmümüz gerçekleşir de oranın altını üstüne getiririz.”(İsra-16)
Tebliğciler de toplumun gidişatından, edep ve ahlaki sıkıntısından sorumludurlar. Neme lazım anlayışından uzak hak ve hakikat temsilcisi olduğunu iddia eden kimseler, daha fazla gayret göstermeli ve ücretini Allah’tan c.c. beklemelidir. Çünkü, vazifelerini ücrete bağlayanlar asla ıslahçı olamazlar.İslam’ı öğrenen, İslam’ı yaşamaya çalışan veya İslam’ı başkalarına öğretmek, başkalarına tebliğ etmek durumunda olan insanların oturup şöyle bir düşünmeleri, başlarını iki elleri arasına alıp tefekkür etmeleri gerekir. Bu ümmete İslam’ı anlatanlara söylüyorum. Gerek okullarda, camilerde gerek şurada, gerek burada din-i mübin-i İslam’ı insanlara anlatan biz insanlar kalbimize dönüp bakalım. Edeben ahlaken nasılız? Acaba bırakınız coşkumuzu, bırakınız heyecanımızı kaybetmek yoksa Allah c.c. korusun imanımızdan mı uzaklaştık, imanımız mı zaafa uğradı? Ciddi bir tefekkür gerekir. ...bu kadar aktif çalışan ve emekli imam,vaiz, öğretmen vs olduğu bir Coğrafya da kötülük ,edep ve ahlaksızlık çoğalıyorsa sorumluluğumuzu ne zaman hatırlayacağız....!! Gafletin sonucu dine insanlığa ihanet değil de nedir.?
Anneler babalar; sizlerde ‘’saldım çayıra Mevla kayıra’’ deyip çocuklarınıza bir edep ahlak ibadet ve çalışma aşkı vermiyor, vede bunu bir sorumluluk olarak görmüyor, hatta başıboş bırakıyorsanız, ahirette o çocuğunuzun yakanıza yapışma olasılığı yüksektir.
Sonra bu sokaklar niye böyle diye feryat edip dururuz. Çocuğun ilk öğretmeni ve en iyi örneği annesi sonra babasıdır. Evlâdına edep öğretmeyen, düşmanlarını sevindirir.
Selam ve dua
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2013 Güvenli Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.