22 Aralık 2024
  • İstanbul7°C
  • Ankara5°C

HAYAT VE KAVRAMLAR

Ali İhsan Ersöz

20 Ekim 2018 Cumartesi 10:21

Hayat ve Kavramlar

Büyüklerimizden öğrendiklerimizin çağ ile değiştiğine tanık olmaya başladım. Bunun böyle olması normal. Çünkü bizden önceki nesillerin yaşadıkları koşullarla bugün yaşadığımız koşullar çok farklı. Teknoloji çağında yaşıyoruz. İlişkilerimiz de bu çağa göre değişti. Olumlu değişiklikler de var ama olumsuzlar da var.

Çocukluğumdan beri duyduğum bir söz vardır; “İyi gün dostu bulmak kolay, önemli olan kötü gün dostu bulmak. İyi günde herkes yanında olur, ama kötü günde yanında kimse kalmaz.’’ Böyle bir bilgi ile büyüyen bizler dostlarımızı da ölçerken hep kötü gündeki davranışları ile değerlendirdik.

 Eğer kötü günde yanımdaysa o benim gerçek dostumdur. Bu bakış açısının yanlış olduğunu savunmuyorum. Gerçekten insan sıkıntılı gününde dostlarını yanında görmek istiyor. Aynı anda iki arkadaşıma gitmek zorunda kalsam hep sıkıntısı olanı tercih ettim.

 İyi olan nasıl olsa mutlu, onunla olmasam da olur diye düşünmüştüm. Mutsuz olanın daha çok ihtiyacı olduğunu düşünmüşümdür. Çevremdeki birçok insan da aynı şeyi düşünüyor. Kötü gün dostu olmak örnek bir davranış. Ama son zamanlarda bir şey fark ettim. Bu konu üzerinde düşündüm Bir de baktım ki kötü gün dostu bulmak ne kadar zorsa iyi gün dostu bulmak da zormuş. Şaşırmayın lütfen, başarılarınızda yanınızda kimler vardı?

Dostluk; sevenin sevilende kendi hususiyetlerini görmesinden kaynaklanır. Gerçek dostlar arasındaki muhabbet, fizikteki birleşik kaplar misali, his ve fikirlerde aynileşmeyi sağlar. Zira gerçek dostluk, iki gönül arasındaki cereyan hattı gibidir. Bu cereyanla, yani muhabbet akışı ile, dostların her hali birbirine sirayet eder. Bu itibarla gerçek dostluk; ayrı bedenlerin bir kalp ile, yani aynı duyuşlar içinde yaşamasıdır.

Dürüstlük, insanlık için yararlı şeylerin mücadelesini vermek; doğrulardan taviz vermemek; daima doğru şeyler yapanların yanında olup onların destekçisi olmak ve yanlış yapanların savunucusu olmayıp onların karşısında olmak; içimizdekilerin bakışlarımıza, sözlerimize, ses tonumuza, dahası tüm organizmamıza yansımasıdır.

Erdemli Olmak, Erdem nedir? İnsanın erdemi, aklı  ve gönlü yüksek düzeyde kullanmasından ve geliştirmesinden oluşur. Günümüzde erdem,  toplum tarafından kabul edilen güzel davranışların benimsenmesi ve hayatın her alanında, her zaman uygulanmasıdır. Yiğitlik, doğruluk, dürüstlük, bilgi sahibi olmak, güvenilir olmak, onurlu olmak, kararlılık, tutarlılık, cesaret, ölçülü ve dengeli olmak, kendini bilmek gibi toplum tarafından kabul edilen doğru, güzel, iyi davranış kalıplarının benimsenmesi ve ona uygun davranılmasıdır. Erdem, kişiyi doğru hareket etmeye yönelten değerler toplamıdır.

Ustalık, karşındaki insanın zaafları ya da hataları karşısında onu yargılamadan, dışlamadan veya onunla bağları koparmadan, onun düzelmesi için sevgiyle, cesaretle ve gerçeklerden uzaklaşmadan zaafları veya hataları aşma konusunda ışık yakmaktan, kendi çözümünü kendisinin bulmasını sağlamaktan, onu aydınlatmaktan geçmektedir.

Adamak, Sonunu düşünmeden adamak… Malını, mülkünü, evlâdını… Tüm fani olanları ebed uğruna,  Allâh’a adamak… Tıpkı İmran’ın karısı Hanne’nin yaptığı gibi adayış şuuruyla adamak… O’nun olanı, O’na adamak…

Selam ve dua

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.