MEDENİYET NEREDEN GELİR ?

MEDENİYET NEREDEN GELİR?

Medine’nin eski adı Yesrib idi. Peygamber efendimizin hicretinden sonra bizzat kendileri tarafından “Medinet’ül Münevvere” (aydınlanmış şehir) olarak değiştirildi. Yani günümüzdeki “Medeni” kavramı Medine’ye atfedilen “Şehirli” anlamını içerir. Hicretle birlikte Yesrib isminin değiştirilip Medine ismini almasının birçok sebebi vardır. Günümüz şartlarında da düşünüldüğünde günümüzde de bağlayıcılığı vardır. Peygamberimiz Medine’ye hicret ettikten sonra Medine’de çok hareketli günler yaşandı. Medine halkı İslamiyet’e daha meyilli idi. Peygamberimiz aslen Mekkeli olmasına ve orada doğup büyümesine rağmen cahiliye döneminde Mekke halkı tarafından çok sıkıntı çekmiştir. Oysa Medine halkı sevgiyle ve sevinçle karşılamıştır. Mekke halkı İslam’a karşı direnç göstererek cahiliye hayatında ısrarcı davranmış ve Medine’ye göre daha geç gelişmiştir. Hicretten sonra Medine hızla gelişmeye başlamıştır. Çünkü halk hızla İslamiyet’ kabul etmeye başlamış ve cahiliye dönemindeki kötü davranışları, hayat tarzını terk etmiştir. Peygamberimiz dini tebliğ etmenin yanında gayri nizami hayat süren Arap halkını düzenli ve adil bir yönetim altında toplamış ve ilk İslam devletini de kurmuştur. Arap milletini düzenli devlet ile tanıştırmıştır. Tarihte “Medine İslam Devleti” olarak anılmıştır. Hayatın her alanında dinin hükümlerini tebliğ etmiş uygulamış ve insancıl bir çağ başlatmıştır. Eğitime önem vermiştir. Bedir Savaşı’nda alınan okuma yazma bilen esirleri 10 Medineli çocuğa okuma yazma öğretme karşılığında serbest bırakmıştır. Bu da İslam’ın çabuk kabul görmesini sağlamış ve hızla yayılmıştır. Hukuk kavramı önem kazanmış aile hukuku, kişiler hukuku, ticaret hukuku, devlet hukuku gibi kavramlar belirginleşmiş ve hassasiyetle uygulanmıştır. Böylece cinayetlerin, hırsızlıkların, adi hayat tarzının önüne geçilmiştir. Kız çocuklarını diri diri toprağa gömen Araplar çok büyük bir hata yaptıklarının farkına varmışlardır. İbadet ve insan sağlığı İslamiyet için hassas konular olduğu için buna bağlı olarak temizlik de günlük hayatta titizlikle üstünde durulan konulardan olmuştur. Adından da anlaşılacağı gibi Medine-i Münevvere aydınlanmış ve örnek şehir olmuştur. Şehirli kavramı İslam dünyasında Medineli gibi anlamına gelen “Medeni” kelimesiyle karşılanmıştır. İslam devletlerinde tarih boyunca devlet düzenine karşı gelen, isyanları alışkanlık haline getiren topluluklar genellikle dini-insani hayattan uzak inançları bozulmuş sorumsuz hale gelmiş topluluklardır. İnançları sağlam insanlar devlete ve halka karşı sorumluluklarının bilincinde olmuş eğitimlerine düşkün; devlete ve halka hizmet bilinciyle yaşamış kişiler olmuşlardır. Tarihteki büyük şahsiyetler genellikle eğitimine düşkün inancı-itikadı düzgün kişilerden çıkmıştır. Eğitimi ve inancı zayıf kişiler yararlı kişiler olmadıkları gibi etraflarına zarar vermişler ve etraflarında zayıf basit kişileri toplayarak devletlere ve toplumlara zarar vermişlerdir. Eğitim konusunda ciddi olan İslam devletleri bilimde ilerlemişler ve hala günümüze kadar okunan araştırılan eserler bırakmışlardır. Abbasi halifesi Harun Reşid’in Almanya kralı Şarlman’a hediye ettiği çalar saat saray halkı tarafından anlaşılamamıştır. En sonunda bunun içinde şeytan var diyerek saatin parçalandığı rivayet edilir. Hediye olarak gönderilen sabunun da peynir olarak yenmesi diğer bir trajikomik bir durumdur. Türkiye’nin şimdiki durumu göz önünde bulundurulursa bazı kesimlerin Orta Çağ Avrupa’sına hayli bir özendiği görülebilir. Orta Çağ Avrupa’sında üniversite öğrencileri eğitimden daha çok serseriliğe yatkındılar. Üniversiteler eğitim yeri olmaktan çok isyan ocakları vazifesi görüyor, buralarda serkeş bir hayat sürüyordu. Dolayısıyla bu çağlarda Avrupa'da insanlığa yarar bir eser ortaya konulamamıştır. Bir koltukta iki karpuz gitmiyor maalesef. İlimle serserilik bir arada gitmiyor. Ülkemize maal olmuş ve büyük başarılara imza atmış kişilerle devlete, millete arba olan kişileri, toplulukları bir kefede tutmak ne mümkün? Herkesin kişiliği ile beraber eseri de ortadadır. Toplumdaki karşılığı da ortadadır. Şimdi herkesin eserine bakalım puanını verelim, kim medeni kim bedevi?