RAMAZAN SOKAĞI’NDA SOMUNCU BABA KONFERANSI

Ramazan Sokağı’nın 21. gününde meydanı dolduran vatandaşlar Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil ile keyifli bir Ramazan ayı söyleşisine tanık oldu.

Aynur Ayaz’ın moderatörlüğünde ünlü tarihçi yazar Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’in sunumuyla “Somuncu Baba” konulu konferans Ramazan Sokağını dolduran kalabalık tarafından ilgiyle dinlendi. Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı, halkın içine karışarak sıradan insanlar gibi konferansı takip etti.

Konferansta Prof. Dr. Şimşirgil, Aksaray’ın tarihte adının salihler şehri ve evliyalar diyarı anlamına da gelen Şehri-Süleha olarak kayıtlarda yer aldığını söyledi. Şeyh Hamid-i Veli Somuncu Baba’nın ekmek satarak geçimini sağladığını anlatan ünlü tarihçi, ekmeklerinin lezzetli olmasının yanı sıra halk tarafından Somuncu Baba’nın sevilen bir kişiliğe sahip olduğunu belirtti.

Sırrı ifşa olduktan sonra Molla Fenari’nin ısrarı üzerine Bursa’da kalmak istemeyen Somuncu Baba’nın Aksaray’a gelerek ömrünün sonuna kadar bu şehirde yaşadığını belirten Şimşirgil, Anadolu’da Somuncu Baba namıyla maruf Şeyh Hamd-i Veli Somuncu Baba Hazretleri’nin hayatını, yetiştirdiği talebelerini ve günümüze yansımalarını anlattı.

Sunucu Aynur Ayaz, Aksaray Belediyesi’nin katkılarıyla ‘Aşkın Sırrı Somuncu Baba’ sinema filminin çekimleri tamamlandığını bu yıl sonunda yada en geç 2016 ilk aylarında vizyonda gösterime sunulacağını belirtti. Tarihçi Yazar, sinema filmi çekimlerinde Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı’nın büyük emeği olduğunu belirterek, “Somuncu Baba gibi manevi bir önderin artık Aksaray’da yaşadığının bir ispatı olur. Güzel bir filmin ortaya çıkacağına eminim” dedi.

Tarihçi yazar Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, değerlendirmeye aldığı bir diğer konu ise "Tarihte Ramazan ve Osmanlı’da Ramazan" oldu. Eski tarih kayıtlarında ramazan ayına dair yaşananlardan bahseden Şimşirgil, Osmanlı döneminde ise Ramaza’nın bir başka güzel olduğunu Müslümanlar ile gayrimüslimler arasında sevgi, hoşgörü, birlik, beraberlik ve kardeşliğin hiç bitmediğini anlattı.