22 Aralık 2024
  • İstanbul6°C
  • Ankara5°C

SAKROİLİAK EKLEM AĞRISI

Abdullah Güdendede

19 Şubat 2024 Pazartesi 11:00

Sakroiliak eklem, omurganın pelvis denilen leğen kemiği ile bağlandığı bölgedir. Omurga üzerine binen bütün yüklerin yerçekimi kuvveti bu noktadan geçer. Buradan leğen kemiğine geçen yük, kalça-diz-ayak üzerinden yere aktarılır. Omurgada bel bölgesinden sonra en çok yük binen bölge bu bölgedir. Bel bölgesine kıyasla sakroiliak eklemin hareketliliği çok daha azdır. Yapılan çalışmalar sakroiliak eklem bölgesinin hareket açıklığının yalnızca 6 derece olduğunu görülmüştür.

Bu kısıtlı hareket sakroiliak eklemin stabilitesini arttırırken aynı zamanda klinikte hareketliliğinin test edilmesini zorlaştırmaktadır. Örneğin 6 derece normal eklem hareketinin 4 dereceye düşmesini test edebilmek için oldukça spesifik testlerin yapılması gerekir. Aksi halde bel bölgesi veya kalça bölgesindeki bir hareketlilik, sakroiliak eklem bölgesindeki kısıtlılığı saklayabilir veya problemin bu bölgeden kaynaklanıp kaynaklanmadığına dair değerlendirmeyi yanıltabilir. Sakroiliak eklem değerlendirmesi yalnızca klinik testlerle değil, hastanın şikâyetleri ve semptomları göz önüne alınarak yapılmalıdır. Tek başına klinik testlerin güvenilirliği düşüktür. Sakroiliak testlerinin güvenilirliği %25’tir. Sakroiliak eklem üç boyutlu bir hareket gerçekleştirir. Hareket aksı boyunca hem öne hem yana hem içe doğru hareket ederek rotasyonel bir hareket gerçekleştirir. Normal durumlarda hareket esnasında bu eklemde üç boyutlu hareketini yapar. Eğer omurga veya pelviste bir yönde hareket kısıtlanmışsa, bu kısıtlılık sakroiliak eklem bölgesinden kaynaklanabilir. Örneğin sakroiliak eklemin öne-sağa-yana yönündeki hareketi kısıtlanmışsa, belden öne eğilme hareketi kısıtlanacaktır. Bu duruma sakroiliak eklem disfonksiyonu denir. Bu kısıtlılık, bölgedeki yapılarda ağrı veya tutukluk hissi olarak yansır. Sakroiliak eklem hareketi çok küçük olduğu için, doğru muayene edilmediği zamanlarda problem bel bölgesinde zannedilebilir.

Sakroiliak ekleminin muayenesinin zorluğu, sahip olduğu biyomekanik özelliğinden kaynaklanır. Vücudumuzdaki çoğu eklemin hareketi tek boyutlu olarak muayene edilebilir. Örneğin, bel bölgesi öne-geriye, sağ-sol gibi tek boyutta değerlendirilebilirken, sakroiliak eklemde bu hareketlerin tamamı tek seferde çıkar. Sakroiliak eklem ileri doğru hareket ederken öne, sağa ve yana doğru eğilirken, geriye doğruda aynı şekilde üç boyutlu, geri, sola ve yana doğru hareket eder. Bu çok yönlü hareket, hareket kısıtlılığını ayırt etmekte zorluklara neden olur. Bu nedenle hasta şikayetleri ve muayene birlikte değerlendirilmesi gerekir. Bel bölgesinden daha aşağıda, leğen kemiğine doğru ve tek taraflı ağrı şikayeti. Ağrı leğen kemiği ile kuyruk sokumu kemiğinin birleştiği bölgede hissedilir. Hastalar öne eğildikleri zaman belin sağ veya sol tarafında disfonksiyona bağlı ağrı veya kısıtlılık kaynaklı tam eğilememe gözlemlenir. Uzun süre oturma veya ayakta durma ile birlikte tek taraflı ağrı-Nadiren, kalçaya doğru yayılan ağrı görülür.

Bu şikayetlerin en önemli özelliği, bel bölgesinde görülen faset eklem dejenerasyonu, bel fıtığı, kas spazmı gibi problemlerle benzer semptom vermesidir. Bu nedenle ağrının kaynağının sakroiliak eklem kaynaklı olduğunu emin olmak için, değerlendirme ile diğer olası problemlerin elimine edilmesi gerekir.

Sağlıklı, mutlu ve ağrısız günler dileğimle…

 

 

 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.