Mübarek belde (umre)ziyaret dönüşü notlar
Hz. Hızır’a atfedilen bir söz vardır”… Allah’ın kapısı herkese açıktır. O kapıya edeple gelen, lütufla gider."
Mübarek beldelere umre ziyareti için yola çıkan insanlar, inanıyorumki bambaşka bir duygu iklimi ile yolculuğa başlıyor.
Taki o mübarek beldelere varıncaya kadar, bu hal devam ediyor. Lakin oraya varıp ilk umresini tamamlayınca, kısık olan gözler biraz daha açılıyor ve asıl görmesi gerekenlerin dışında, başka şeyleri görmeye başlıyor.
Görmeye başlayan, insan fazlaca konuşmaya,malayani gibi boş sözlere dalıyor. Sanki buraya geliş gayesinden uzak, ama aslında ondan çok şey alıp götürdüğünden habersiz.
Birde bunlara, yüksek binalarla kuşatılmış, Kabe kıblemiz ve Mekke şehri yapılaşması eklenince,insanlar asıl maksadın dışına çıkıp,Arabın düzensizliği,Acemin eğriliği vs konuşulur hale geliyor.
Halbuki kısa süreli bir ziyaret için,bunların yerine,İslam güneşinin doğduğu Mekke,ilk vahyin gelişini düşünmeli insan.!Orada günlerini peygamber a.s ile yaşamalı insan.
Bir zamanların Mekke şehri ! Küfrün şirkin ve zulmün egemen olduğu.fil suresi,kabeyi yıkmaya gelen ebrehenin ebabillerle yıkılması!
Peygamber efendimiz s.a.v’in çıkarılmasaydım senden çıkmazdım dediği şehirlerin anası, mübarek şehir.
Kuranın ilk ayetlerinin indiği, peygamberimiz efendimiz sav teşrifi ile nurlanan şehir. ‘’oku’’emri ile ilk vahyin gelişini canlı tutmalı insan.
İlk Müslümanlar aklımıza gelmeli,Hz Hatice r.a annemiz,Hz Ebubekir r.a ,Hz Osman r.a.,Hz ali r.a Mesud, Talha ve diğerleri.Hz Bilal r.a.gelmeli aklımıza işkencenin merkezinde,yüreğimize bir kor düşmeli,’’Ehad Ehad’’ sözleri yankılanmalı kulağımızda.!
İlk şehitler aklımıza gelmeli,Yasir r.a. ailesi Sümeyye,Ammar ve değişik bir iklime girilmeli.!Yüreği bir başka çarpmalı insanın, Mekke, Mekke deyince yüreğimizin derinliklerinde yeniden hissetmeye çalışmalıyız. Onca zulme rağmen,İslamın nurlu yüzünü hatıra getirmeliyiz.İşkenceler boykotlar.
Dahası, efendimiz sav Kabe’de yapılan baskı ve zulümler, hatıra gelmeli, pis işlerin adamı Ebu cehilin adamı, Ukbe’nin,Kabe de efendimiz a.s.boynuna işkembeyi atıp onu yok etmeye çalışması ve kızı Fatıma’nınr.a.onu kurtardığı anı orada yaşamalı ve gönül pusulasını Kabe merkezli hale getirmeliyiz.
Ebu cehil,Ebu Lehep lerin yaptıklarına karşı zalimlere karşı kinini nefretini taze tutmalı Müslüman.
Kabeye baktığımızda, ilk yerini meleklerin inşa ettiği ve adem a.s.’ın ilk tavafını hatırlamalıyız.
Hz. Âdem (a.s) emir üzerine Mekke’ye gelip Kâbe’yiinşa edince: "Ya Rabbi her işçinin ücreti olur, benimki nedir?" diye sordu. Cenab-ı Hak, onun isteğini sorunca Hz. Âdem (a.s) dedi ki; “Ya Rabbi zürriyetimden her kim günahlarını benim itiraf ettiğim gibi ikrar ederek bu beyte gelirse, onları mağfiret eylersin.” Cenab-ı Hak da; “Evet istediğin olacaktır.” buyurdu.
Daha sonra, Hz İbrahimi a.s.Hz İsmaili a.s.Kabenin yeniden inşasını, ve hanif peygamber hz ibrahim as duası ''Ey Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş müslümanlar kıl ve soyumuzdan sana teslim olmuş müslüman bir ümmet ver. Bize ibadet esaslarını göster ve tevbemizi kabul et. Şüphesiz sen tevbeleri kabul eden ve esirgeyensin.'' (Bakara128)İşte bu ayet dua orada bize hayat vermeli.Safa Merve deyince bir Hacer r.a annemizi ve zemzemi hatırlamalı, bu duygu ve düşünce içerisinde,Allah c.c kudretini rahmetini yüceliğini,yeniden bir şuurla tasdik etmeliyiz.
Ya tavaflarımız,spikerlerin insanları bağırttığı değil.!
Bir tavaf yapmalı Müslüman.!Gösteriş riyadan uzak, Bir tavaf hayal etmeli,
En önde Resulullah efendimiz sav, Arkasında binlerce peygamberler, Binlerce Sahabe efendilerimiz, Tabiin ve biz ümmeti Muhammed’in olduğu. Sanki ayetler yeni nazil oluyormuş gibi, Gönlümüzü kaptırdığımız, Gökte meleklerin kanat sesleri ve bir sessizlik içerisinde gözyaşlarımızın sel olduğu, Buyur kulum sesinin kalbimizi duracak gibi çarptığı, gönlün ve kalbin Allah c.c. açıldığı huzur ikliminin yaşandığı ve karşılığının cennet olduğu.
Bu duygularla!
İnsan mübarek beldede yenilenmeye iyiliklere hicret etmeye niyet ve yemin etmeli.!
Hicret edecek ne kadar çok şeyimiz var?
Günahlardan sevaplara, Kötülüklerden iyiliğe,Cimriliklerden cömertliğe, tembelliklerden gayretlere.
Ve bir efendimiz sav veda hutbesini hatırlamalı,Hz Ebubekir ra gözyaşlarını ve bu duygularla veda etmeliyiz.
Buradaki kazanımlarımızı heba etmeden sürdürülebilir bir kulluk şuuruyla memleketimize kavuşmalıyız.
Bunları yapmalı ki insan Allah cc. Kulum desin şeytan senden uzaklaşsın.Yoksa umre ziyaretini bir turistik seyahate dönüştürmek,çarşı tavafı ve boş şeylerle değerlendirmek akıllı bir Müslüman’ınyapacağı iş değildir.
Hasan-ı Basrî;r.a. ne güzel söyler,
Edebi olmayanın ilmi, Sabrı olmayanın dine bağlılığı, Tâkvası olmayanın Allah’a yakınlığı yoktur.
Başta dediğimiz, edeb ile girip lütuf ile oradan gitmeli insan, dolmuş ve doymuş olarak.
ruhumuzu burada bırakarak elveda mekke elveda mübarek şehir.
Selam ve dua
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.