MÜSLÜMANLAR İŞLERİNİ DÜZELTMEK MECBURİYETİNDEDİR.
Müslümanca ölmek için müslümanca yaşamak gerekir. "Allah sizin dış görünüşünüze ve mallarınıza bakmaz. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar." (Müslim, Birr, 33; İbn Mâce, Zühd, 9; Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539)
Toplumumuzun en önemli meselelerinden biri de kaht-ı rical yani yetişmiş adam kıtlığıdır. Buna âkil insan, rehber insan, yük taşıyabilen insan, hizmet eden insan, başkasının derdiyle dertlenen insan, olgun insan, kâmil insan, düşenin elinden tutup kaldırabilen insan, istikamet sahibi insan, nefsini mutmainne seviyesine ulaştırmış insan, bakışında kin ve öfke değil merhamet ve şefkat olan insan, diğergâm insan da diyebiliriz. Müslümanlar Kur’an’a, şeriata, sünnete uygun İslam mekteplerinin içini doldurup orada vasıflı, şuurlu, ihlâslı, muslih hizmet ehli nesiller yetiştirmezlerse ayakta duramazlar.
Her gün batıya özentili gençleri dinlemek bizleri yoruyor.
Onlara anlatmalıyız ki, Batı medeniyeti İslam’a, sünnete, şeriata ahlaka hikmete aykırı şeytani bir medeniyettir. Müslüman onu benimseyemez. Bir Müslüman’ın dini İslam, medeniyeti batı medeniyeti olamaz.
Allah c.c. ; Yaratılış gayesi dışında yaşayanlara eğilim göstermeyin. Yoksa, ahirette size ateş dokunur ve Allah'tan başka koruyucunuz olmadığına göre o zaman, O'nun tarafından da yardım edilmez size.(hud-113) Hiçbir Müslüman’ın, Allah, Kur’an, Peygamber, şeriat, mukaddesat düşmanı bir zalimi sevmeye hakkı yoktur.
İyiliği emretmek kötülükten sakındırmak, her mü’min için farz bir ameldir. Hatalı yapılan işler icraatlar usulünce dile getirilip vazgeçirmek için sağlam bir irade ortaya koymak gerekir. Yoksa belli bir zaman sonra, toplum içerisinde bunlar kabul görüp, din gibi algılanmaktadır. Hatasını bilmek, ondan dönmek, onu telafi etmeye çalışmak büyük bir erdemdir. Aksi ise büyük erdemsizliktir.
Rabbimiz bizleri,dünyaya sadece yemek, içmek gübre makinesi gibi çalışmak için göndermemiştir. Aklı midesinde olan Müslüman, devamlı olarak gerekenden ve haddinden fazla yiyen, tıkınan insanların aklının büyük kısmı işkembesine iner. Fazla bir şey düşünemez. Bencil ve çıkarcı hale gelir, cimri ve korkak olur.
Müslüman kardeşlerinin dertlerine, sıkıntılarına, kayıtsız kalmak büyük bir bahtsızlıktır ve vefasızlıktır.Sahiplerinin başına bir felaket gelen köpekler bile vefa gösteriyor; ezilen, öldürülen, yurtlarından sürülen, tecavüze uğrayan, aç ve sefil kalan mazlum ve mağdur Müslümanların haline kederlenmeyen vefasızların Müslümanlığı iğretidir.
Sürekli açlık, yokluk, kıtlık algısı ile şeytani hislerle topluma korku yayanlar, onu ülkesinin milletinin geleceğini karartmak ve kendi istikballeri için hainlik edenler, zam üstüne zam yapan stokçu kapitalist zalimler, o rantçı sömürgeci ve hinoğlu hin adamlar, halkı, mandıralarındaki sağmalı inek gibi görenler,asla halkı korumazlar.
Müslümanlar,kitabımız Kur’an’dır ona iman ettik derler ama onun emirlerini yerine getirmezler, yasaklarından kaçınmazlar, öğütlerini dinleyip tutmazlar, kıssalarından ibret almazlar.
Müslümanlar, Resulullaha (Salât ve selam olsun ona) iman ettik derler, lakin onun yolundan gitmezler, sünnetine sarılmazlar, öğütlerini ve talimatını dinlemezler, onu en güzel örnek ve model kabul ederek gerekeni yapmazlar, nice konuda tam aksini yaparlar.Bir toplumdaki iyiler, içlerindeki kötüleri engellemezlerse hepsi birden genel bir musibete maruz kalır helak olur.
Ya İslam’a, Kur’an’a, şeriata, sünnete İslam ahlakına, İslam hikmetine uyan Müslümanlar olacağız, kurtulacağız yahut bunlara sırt çevirip helak olacağız.
Selam ve dua
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.