Aksaray siyaseti yine toz duman vaziyette. Ak Partide yeni sancılar yaşanırken, CHP’de il ve ilçe teşkilatı köprüleri atmış vaziyette. MHP’de ise eski il Başkanı Erel partiden ihraç edildi ve MHP kavgası devam ediyor. Tabi dört gündür ilimizde Ak Parti konuşuluyor. Bizde iki gündür boş durmayıp ilimizde neler olduğu ile ilgili ufak tefek de olsa önemli yerlerden bilgiler almaya çalışıyoruz. Ama bazı şeyler netleşip bir belge ile tebliğ olmadan herhangi bir şey dememiz mümkün değildir.
Önce CHP deki cancıya bakarsak geçtiğimiz günlerde Sayın Kılıçdaroğlunun Niğde dönüşü Taşpınar Belediyesinin yol açılışına geldiğinde bende Taşpınar kasabamızdaydım. Burada şunu gördüm il Başkanı Toprak karşılamada yoktu. İlçe Başkanı Solum ise önce protokolde oturuyordu, sonra protokolden kalktı ve genel Başkana hoş geldin dedikten sonra oradan ayrıldı. CHP de bir sancının olduğu bu karşılamada kendini göstermiştir.
Zaten CHP deki hizipçilik ve guruplaşmalar 20 yıldır sürüyor. Bundan dolayı bir arpa boyu ilerlemediği gibi ilimizde her geçen gün kan kaybetmeye devam ediyor. Tabi bu kavgadan partimi yoksa şahıslar mı karlı çıkacak bunu hep birlikte göreceğiz.
MHP de ise kavga bir türlü bitmiyor, kavga aslında parti içinde değil. Sayın Kaşlı süreci iyi yönetiyor ve kavgasız gürültüsüz götürüyor. Ancak partiye ve Genel Başkana bayrak açanlar yavaş yavaş tasfiye ediliyor. Son dönemlerde Sayın Bahçelinin gösterdiği duruş ise CHP’ye kan kaybettirirken Sayın Bahçeliye puan kazandırmış durumdadır. Bu duruş devam ettiği sürece Sayın Bahçeli puan toplamaya devam edecek gibi görünüyor.
Ak Partiye gelince parti içindeki guruplaşma üç aşağı beş yukarı 3 guruba bölünmüş vaziyette. Ama son günlerde görülen o ki, gurubun birisi daha güçlü görünüyor. Sayın Yazgıyı Feto üzerinden yıpratmaya çalışanlar zararı kendileri gördükleri kanaatindeyim.
Genel merkez kimler terör örgütü ile bağlantılı kimler bağlantılı değil bunu çok iyi biliyor. Devletin istihbaratı ve güvenliği ellerinde olduğuna göre bu dedikoduları kim çıkarıyor bununda farkındalar. Dünde yazdım bu dedikodu sadece bizde değil hizip ve gurupçu birçok ilde yaşanıyor. Bundan dolayı konu Genel Merkezi yakından ilgilendiriyor.
Dedikoduyu çıkaranları biliyor, dedikoduyu üretenleri biliyor. Şimdi bunu kamuoyuna sorduğumuzda bunu kimlerin çıkardığını kamuoyu çok iyi biliyor ve rahatlıkla söylüyor. Yıpratayım derken kendilerini yıprattıklarının farkında değiller.
Sadece şunu diyebilirim ki, siyasetçiler geniş ufka sahip olup hazımlı olmalılar. Gazeteciye ve köşe yazarına küsüp tavır alındığını ilk defa bu teşkilatta gördüm. Demek ki bu gömlek bu kişiye dar geliyor. Küsüp tavır almak sana bir şey kazandırmaz aksine kaybettirir. Sevmesen bile açık tavrını belli edersen sıkıntıyı sen çekersin.
Gazeteci bildiklerini ve düşündüklerini yazmak durumundadır. Sen ne tavır takınırsan takın kalem gazetecinin elindedir sevgili yönetici. Bugün Ak Partide 3 dönem vekillik yapmış sonra Bakanlığa kadar yükselmiş siyasetçiler, mahalle temsilciliğinden, il başkanlığına, parlamentoya ve Bakanlığa kadar yükseliyorsa hoşgörü ve engin saygısındandır. Eğer sen bir dönemde bu işi götüremiyor her yeri kendine cephe yapıyorsan bunda bir yanlışlık var demektir. Yanlışı ve eğriyi kendinde arayacaksın.
Siyasetçilerin gazetecilere tavır alma lüksü yoktur. Siyasetçi gider gazeteci mesleğine devam eder. Bunun numunelerini çok görmüşüzdür. Görmeye de devam edeceğimize eminim. Bakın teşkilat alındı alınıyor dedikodusuna sebep olan biz değil sizlersiniz.
İki gündür Ak Parti teşkilatı alındımı diye bana soranların haddi hesabı yoktu. Konunun ne durumda olduğunu bilmiyorum ama bildiğim dedikoducu 11 il teşkilatının Genel Merkez masasında olduğunu biliyorum. Bunun içinde Aksaray’ın olup olmadığını birlikte göreceğiz.
Şimdiden başkan atayanları görüyorum ve çok hevesliler var. Alınmamış bir yere Başkan atamakta doğmamış çocuğa don biçmekten öteye gitmez. Bekleyelim önce neler olacak onu görelim sonra tahminlerde bulunalım. Ama artık bu yırtık yama tutmayacak gibi.
Dün bir meslektaşım Enerji Bakan Yardımcımız Sayın Ali Rıza Alaboyun ile ilgili, siyaseti bırakıyor mu diye bir yazı yazmıştı. Kendisine yakın olan bir gazeteci olarak dün Sayın Alaboyun ile görüştüm ve konuyu sordum bana şunu söyledi:
“ Demirel’in bir lafı var siyaset dibi görünmedik bir tünel, giren çıkamaz. Bizde bu tünelin içinde yürümeye devam ediyoruz. Siyaseti bırakmadım bırakmayı da düşünmüyorum, biraz bazı olayların dışında durmaya çalışıyorum” dedi.
Siyasete girip de çıkanı zor gördüm, Alaboyununda çıkmayacağını ağzından duymuş olduk. Önümüzdeki günleri bekleyelim bakalım neler olacak birlikte görelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.