2002 yılında Ak partinin tek başına iktidar olması ile çiftçiye verilen büyük destekler Eskil’de çiftçiliğin çok çok ilerlemesine neden oldu. Eskilden sadece Pancar Arpa, çavdar, yulaf ve buğday eken çiftçi, Zamanla Ay çiçeği, Fiğ, Yonca, Mısır gibi birçok ürünü ekmeye başladı. Özellikle suyu adeta iliklerine kadar soran yonca ve mısır yer altı sularının bitmesine neden oldu.
En bariz örneğini eskiden suyun en çok olduğu Böğet’te içme suyu bitmiş bir gecede köydeki tüm çamaşır makinaları kumlu sudan dolayı yanmıştır. 250 metre yeni bir kuyu açıldığı, O kuyudan çıkan suda ise tahlilde %40 oranında tuz çıktığı söyleniyor. Bu oran çok yüksek ve bir gerçeği ortaya koyuyor.
Önlem alınmadığı için tuz gölünün tabanı susuzluktan Eskil bölgesine kaydığını gösteriyor. Yıllar önce Ali Rıza Alaboyun’un su ile ilgili bir kongrede konuşmasından bahsettiler.
Sayın Alaboyun, O kongrede biz kendi su hakkımızı, çocuklarımız ve torunlarımızın su hakkını kullandığımız gibi doğacak çocukların su hakkını bile tüketmişiz. Bunu belki Sayın Alaboyun 10-12 sene önce söylediği bir söz olarak hatırlıyorum. Bu benim bir duyduğum bir konu yanlışlık varsa sayın Alaboyun düzeltebilir.
Sözün özü Su bir hayattır. Fakat israf olmamalı, yetkililerden ricamız bölgemiz çölleşmesin, su olayının çözüme kavuşmasının zamanı geldi. Belki içme suyu olarak başka bölgelerden su getirilebilir. Fakat tarımsal sulama çok zor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.